DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

 

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Dante'nin İlahi Komedya'sında Cehennem bölümünü okurken aklıma hep The Good Place dizisi geldi. Birbirinden bambaşka bir cehennem sunuyor gibi görünseler de bu iki eserin ortak noktalarını gördüm: insan aklı ile ilahi adalet arayışı.

Dante'nin cehennem tasviri klasik anlayışa çok uygun, çocukluğumuzdan beri bize anlatılandan pek farklı değil. (İslami olarak tek sıkıntısı Hz. Muhammet'i ve Hz. Ali'yi cehenneme atmış olması. Bu da anlaşılır galiba neticede adam Hristiyan.) Cehennem dokuz kattan oluşuyor. Daha küçük günahlardan daha büyük günahlara doğru bir sıralama var. Dante'nin cehenneminde cezalar "contrapasso" yani kısasa kısas diyebileceğimiz ruhların işledikleri günahların kendine benzeyen ya da onunla çelişen bir şekilde veriliyor. Cezalar son derece suça uygun veriliyor. Dünyada fal bakarak geleceği gördüğünü söyleyen insanların cezası arkasına bakarak yürümek. Ya da kral ile oğlunun arasını açan, fesat çıkaran adamın cezası kafasını elinde taşımak. Bir şekilde adaleti belirleyen Tanrı değil kulların dünyadayken kendi elleri ile yaptıkları oluyor. Bu cehennemde cezalar hep fiziksel. Ve bu bize pek yabancı değil. Ateş, yılanlar, bedenin parçalanması, buzlar. Yine cezalandırma da çok tanıdık. Zihnimi zorlamadan birkaç ceza geliyor hemen aklıma. Namazını kılmazsan öte dünyada kızgın saç üzerinde kılarsın. Saçların görünürse öte dünyada saçların yılan olur boynuna dolanır. Bu dünyada harama bakarsan öte dünyada gözlerine kızgın şiş batırılır gibi. 

Tüm örnekler öyle tanıdık geliyor ki yadırgamıyor insan. Dante cehennemde dolaşırken büyük korkulara kapılıyor, ona eşlik eden ozana sarılıyor korkudan çoğu zaman. Beni cehennem azabı açıkcası pek etkilemedi okurken. Çocuk korkutmak için söylenen o hikayeleri aklıma getirdi. Tam burada The Good Place cehennemi devreye giriyor ve daha korkutucu bir cehennemi, komedi ile bize veriyor.

Dizinin konusu kısaca şöyle. Ölmüş dört insan cennet diyerek iyi yere getiriliyor. Ama iyi yer adını verdikleri bu yer aslında deneysel bir cehennem. Michail bu iyi yeri tasarlayarak cehennemi -Dante'nin cehennemine benzeyen- değiştirmeye çalışıyor çünkü eski işkenceleri sıkıcı buluyor. İyi yere gelen dört kişi bu cennet görünümlü yerde fiziksel değil ama psikolojik şiddete maruz kalıp her seferinde buranın aslında kötü yer olduğunu anlıyorlar. Bu deneysel cehennem dizide birçok kez yeniden başlatılıyor.

Dört kişinin iyi yerde başına gelenler yani çektikleri cezalar ise dünyada yaptıklarının benzerleri ya da zıtlığı üzerine kurgulanmış. Misal Chidi ahlak felsefesi profesörü. Ve onun ruh eşi olarak tanıtılan Eleanor ise iyi yere bir yanlışlık üzerine düşüyor. Chidi bunu fark edince ona ahlak dersleri vererek onu daha iyi bir insan yapmaya çalııyor. Ve Chidi yoğurt seçerken bile panik atak geçiren, seçeneklerden birini tercih etmekte zorlanan, çevresindekilere bu yüzden azap çektiren birisiyken iyi yerde ahlaki olarak çıkmazda kalıyor. Bir başka karakter olan Jason ise düşük IQ seviyesine sahip, dürtü problemleri olan birisi. O da Eleanor gibi yanlışlıkla iyi yere konuluyor ve suskunluk yemini etmiş bir keşiş gibi davranması gerekiyor. Sürekli düünmeden hareket eden, çocukça işler yapan Jason'un bir keşiş olarak iyi yerde yaşaması nasıl büyük bir azap.

İki eserde de ceza ister psikolojik olsun ister fiziksel hep insanın kendisine çıkıyor. Öte dünya hakkında düşünürken ilahi bir adalet arayışı bizi ister istemez "contrapasso" kavramına çıkarıyor. Eğer cehennem varsa ve işkenceler bizimle ilişkilendirilerek yapılıyorsa dünyada yaşadığımız en kötü anı sonsuz bir şekilde yaşadığımızı düşünün. Yine de ilahi adalete erişebilmek, yani o mükemmel terazi, insan aklı ile imkansız görünüyor. The Good Place, Chidi'nin verdiği ahlak dersleri ile düştüğümüz onca çelişkiyi bize gösteriyor. 

Son olarak The Good Place cennetine biraz değinmek istiyorum. Zira bütün dileklerin gerçekleştirildiği bir cennet insana sıkıcı geliyor ister istemez. Dizide bunun üzerinde de duruluyor. Dört karakter en sonunda cennete gidince her istedikleri önlerine gelen cennet sakinlerinin beyinlerinin lapalaştığını görüyorlar. (Misal Hypatia rakamları görünce a matematik diyor bir sahnede) Sonra cennette bir kapı olduğunu keşfediyorlar. Arzularını gerçekleştirmiş olan tüm sakinler istedikleri bir zamanda o kapıdan girerek sanırım mutlak hakikati buluyorlar. Kanımca gak deyince yemek guk deyince suyun gelmesi cenneti o kadar da çekici yapmıyor. Hakikat arayışı cennette de devam ediyor. İnsan bir şekilde o kapıdan geçmek istiyor.

İster Dante'nin cehennemi ister The Good Place cehennemi, ister karma. Hepsi insanın başına gelen kendi ettiğindendir diyor kısaca. Ben her ne kadar daha sağaltıcı bir cehennem düşlesem de yine de daha ilahi bir adaletin olduğuna da inanmak istiyorum. Ve sözlerimi Dante'den bir alıntı ile bitirmek isterim. Manası "Bizi rahat bırak, git şeytan.

"Pape satan, pape satan aleppe."

Yorumlar

  1. Muhammed İkbal derki; "Cennet ve cehennem mahâl değil hâldir."...doğrusunu Allah bilir amma doğru muhtemelen...

    YanıtlaSil
  2. Farklı bir yaşam alanından bahsediyoruz.Dünya ile ahiret çok farklı .Sınırlı bir kapasitede yaratılmış bir varlık olan insan, sadece yorum yapabilir ama o da ne kadar , doğru olur tartışılır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Sen nasıl yorum yapmak istiyorsan:

Seçeneklerden anonim olmayı seçebilir ya da sadece adını yazabilirsin. İstediğin sosyal medya profili ile giriş de yapabilirsin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Ahmet Amca

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E