Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem


Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Lisesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem


Kadınları anlatan filmler, feministleri anlatan filmler, feminist mücadeleyi anlatan filmler, feministlerin çektiği filmler diye listeleyebileceğimiz filmleri izlemekten büyük zevk aldığım bir dönem vardı. Bu konuya iyi mesai harcadım diyebilirim. Hala arada girip listeleri tarayıp filmler bulup izliyorum. Bazılarının isimlerini unutmaya başladım, konularını unutmuyor olsam da bu beni rahatsız etti ve bir liste yapayım dedim.

Yapacağım bu liste benim kişisel zevkime göre hazırlanmış olacak. Yani maruz kalacağınız şey benim beynimde kodladıklarım ve bu filmlerin bana hissettirdikleri olacak. Ben iki kadını yan yana görünce heyecana kapılırım ve bu bir mücadeleyse kendimi kaptırır giderim. Bu yüzden bazı filmlerin feminizmle alakası olmayabilir, tamamen feminizme ters düşenler bile vardır belki emin değilim. Listeye sevdiğim sevmediğim filmlerin hepsini dahil etmeye çalıştım. Listeleme şeklimde biraz garip olabilir. Bütün bu uyarılardan sonra başlayabilirim.

OY HAKKI MÜCADELESİ 



Demir Çeneli Melekler
2004 yapımı bir filmdir kendileri. Amerikada'ki kadınların oy hakkı için verdiği mücadeleyi anlatır. Ana akım sinema dili kullanıldığı için çoğu kişi sevmese de ben değer veririm bu filme. Beni haberdar etmiştir, bu konuda biraz da olsa aydınlatmıştır. Filmin eleştirisi Amargi Dergisince yapılmıştır. Dilerseniz okursunuz. Okumanızı tavsiye ederim.





Diren- Suffragette

İkinci filmimiz 2015 yapımı. Bu sefer Birleşik Krallıktaki oy mücadelesini izliyoruz. Film daha gerçekçi bir dille çekilmiş. Ve Demir Çeneli Melekler gibi mutlu son odaklı değildir. Kadınların direnişini, eylemlerini, fedakarlıklarını daha net görürüz. Bu yüzden işçi bir kadın merkezdedir. Anarşizm daha nettir.



Kadın Olmanın Günahı
Bu belgesel film ülkemizdeki oy mücadelesini anlatıyor. Aralık 2018'de İstanbul'da gösterimi yapıldı fakat ben gidemedim. Konusu açısından bir ilk olduğu için buraya yazma gereği duydum. Filmde Kadınlar Halk Partisi kurucusu Nezihe Mühiddin'in hayatı, yok sayılışı işleniyor.

Son eleştirileri okudum da filmi pek beğenen olmamış yine de karar sizin izleyen el etsin.








The Dinine Order
The Divine Order filmi 1971 yılı İsviçresinde geçiyor. Bir ev kadının oy hakkı için mücadelesini ve kadınların ona katılmasını izliyoruz. Bu film beni şaşırtmıştı 1971 yılına kadar kadınların bu hakkı elde edememiş olduklarını bilmiyordum çünkü.
Film yetmişli yılların o özgürlük düşünceleriyle birleşmiş şekilde bu yüzden sadece oy hakkını değil birçok konuyu görmüş oluyoruz.










ORTA DOĞU


Benim Satılık Tahranım
Bu filme iki kere başlayıp on dakika izleyip bırakmıştım. Sonra bir gün on dakika sınırımı aştım ve bu güzel filmi görmüş oldum.
İran'da yaşayan ve ailesi tarafından dışlanan bir kadının öyküsü anlatılıyor. Sert ve gerçekçi ama izlerken rahatsız etmiyor.
Sıradan bir İran'dan kaçıp başka ülkede yaşama hayali gibi dursa da film bundan çok daha fazlası.
İki kadının manzaraya karşı şarkı söyledikleri bu sahnedeki haykırış çok can yakar. Bir de Mohsen Nanjoo'nun Toranj'ı var tabi o da ayrı bir haykırıştır.



Çember

Çember filmi ile ilgili bir yazı okuduğumda sanırım orta okuldaydım. Çok heyecanlandığımı hatırlıyorum.
Yıllar sonra izlediğimde kaç yaşındaydım emin değilim ama muhtemelen üniversiteyi bitirmek üzereydim.
Bu film aklıma geldikçe gözümün önünde bir karanlık ve kasvet belirir. Ve bir araba gölgesinde sigara içmeye çalışan bir kadın.
Bolca surata kapanan kapı vardır filmde ve çokça polis. Gerçekliği rahatsız eder insanı. Güzel güzel izlediğimiz ve öykündüğüm diğer İran filmlerine benzemez keza.






Sabır Taşı

Golshifteh Farahani'nin baş rolde olduğu filmdir. Bu filme bir türlü ısınamamıştım açıkçası. Bir arkadaşımda bu filmde bir kadının peygamberliği var demişti. Ben hiç öyle düşünmesem de farklı bir Afgan kadın şekli vardır karşımızda bu kesin.
Afganistan, savaş ve bütün bunların ortasında felçli kocasıyla kalmış bir kadın. Kadın anlatır, kocası sabır taşı olmuştur. Değişik bir intikam şeklidir aslında izlediğimiz.








Kandahar'a Yolculuk

Kandahar'a Yolculuk filmi yine Afganistan konuludur. Yurtdışına kaçmayı başarmış bir kadının kardeşinden aldığı mektupla tekrar Afganistan'a dönme çabasını konu edinir.
Bir sürü olay yaşansa da onca olay sakin bir şekilde akıp gider filmde.
Bu filmin görsellerini çok beğenirim. Burkanın ardından ir dünyayı görmek hissi verir insana. Bu kadar yakın olan bir coğrafyanın bize ne kadar uzak olduğunu görüp içinizdeki oryantalist tarafı keşfedersiniz.






Erkeksiz Kadınlar


Erkeksiz kadınlar farklı bir İran filmidir. Yıl 1953'tür. İran'ın o zamanlarını anlatan pek film izlemediğim için ben merakla izlemiştim.
Dört kadın vardır filmde. Dört kadının hikayesi birbirine bağlanır. Gerçek ile hayal iç içedir. Şiirsel ya da masalsı diyebiliriz bu film için.












Kadın Olduğum Gün

Bu filmi çok severim. Bir çok kadının hikayesi vardır. Küçük bir kızın ilk defa örtünmesi, yaşlı bir kadının delice alışveriş yapması ve bir de at üstünde kadın boşama sahnesi. Hepsini bir filmde art arda izlemek keyiflidir.
Hele bir de bisiklet sürerken çarşafını ağzıyla tutan kadının sahnesi vardır ki uzunca bir süre bu görüntüye dönüp dönüp bakmışımdır.






Persepolis
Marjane Satrapi'nin otobiyografik çizgi romanından sinemaya uyarlanmış bir eserdir Persepolis.
Küçük bir çocuğun gözünden devrimi, ümitleri ve hüsranı görürüz.
 Ülkesizlik, yersizlik yurtsuzluk hissi vardır filmde.
Sadece bir kadın olarak değil ülkesinin değişimine anlam veremeyen bir kadın olarak izlediğim ve hüzünlendiğim filmdir aynı zamanda.







Kahire 678
Bu film 2010 yapımı bir film. Filmde üç farklı yaşama sahip kadının taciz hikayelerini izliyoruz. Ve 2010 yılına kadar Mısır'da cinsel taciz suç olarak kabul edilmiyor. Filmin gösteriminden sonra 2011 yılında Mısır'da taciz suç olarak kabul edilmiştir.

MISIR SİNEMASINDA FEMİNİST BİR TEMSİL:“KAHİRE 678” ÖRNEĞİ





Bar Bahar

Üç Filistinli kadının ev arkadaşlığı yaptığı süre boyunca birbirlerini tanımaya başlayıp birbirlerine nasıl destek olduklarını görürüz.
Toplum birbirinden farklı bu üç kadını farklı farklı şekillerde kabul etmez.











Nadine Labaki bu iki filmi hem yönetiyor hem de bu iki filmde oynuyor. Ve biz iki filmde de Lübnan'ın kadınlarını görüyoruz.
Kadın kadının kurdu değil dostudur diyor sanki. Ve kadınların beraber yaptığı her iş rütiel gibi gösteriliyor. Erkeklerin dünyasında bu kadınların acılarını sahiplenişlerini görmek iyi geliyor açıkçası.


                               BİYOGRAFİK FİLMLER Biyografik Feminist Filmler




Bir yazar Frida için "Kocasını aldatan edepsiz bir kadın" demişti. Sonra film aklıma gelip uzun uzun gülmüştüm. Frida'nın kocası da onu aldatan edepsiz bir adamdı diye.
Ajda Pekkan bir şarkısında diyor ya "aşkı da sevdim kavgayı da" işte Frida tam böyle bir kadın.
Film için söyleyecek çok bir şeyim yok. Aklımda çok güzel bir bahçe ve Frida'nın kaybettiği çocuğu beliveriyor.





Saatler
Film Virginia Woolf ve onun Mrs. Dalloway kitabından bahsediyor diyebiliriz.
Woolf'un günlüğünü okuduğumda tekrar izlediğim bir filmdi. Hatta bir yazımda bundan da bahsetmiştim.


Sylvia

Sylvia Plath'ın hayatını anlatan film. Film için olumlu eleştiriler yok. Ama bir şairin hayatını anlattığı için izlenmeli diye düşünüyorum. Sistematik bir şekilde duygusal şiddete maruz kalmış bir insanı gördüm ben film boyunca. İyi insanlara denk gelemeyince insanın kendisini nasıl yok ettiğini de görüyorsunuz tabi.





Coco Chanel'den Önce
Audrey Tautou'ya olan hayranlığımdan açıp izlediğim bir filmdi. Coco Chanel'in Coco Chanel olma hikayesini anlatıyor. Bir aşk hikayesinden ziyade güçlü bir kadın hikayesi gördüm ben filmde.






Amelia

Amelia Earhart'ın hayatını anlatan filmdir. Bu kadın Atlas Okyanusu'nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilottur. Rekorlar kırmış kadınlara ilham olmuştur.
Yeni bir rekor kırmak için çıktığı yolculukta kaybolur.







Agora
Agora filminde ilk kadın matematikçi olan Hypatia'nın hayatını ve katledilişini anlatıyor.
Burada hıristiyanların vahşiliğini izliyor olsak da her dine rahatlıkla uyarlayabiliriz konusunu.




Violette

Yazar Violette Leduc'un hayatını anlatıyor. Filmde Violette'in
Simone de Beauvoir'la tanışması ona olan takıntısı ve yazar olma süreçlerini izliyoruz.
Film bana Beauvoir'ın Konuk Kız romanını hatırlatır. İkisi sanki birbirini tamamlar.




                                       KÜRTAJ  Hakları ile İlgili Feminist Filmler


4 Ay 3 Hafta 2 Gün
Romanya yapımı bir film. İki öğrenci arkadaşın istenmeyen gebelikten kurtulmak için yaptıklarını anlatır.

Kürtajın yasal olmadığı zamanlarda kadınların nasıl zorlandığını, nelere maruz kaldığı gösteren güzel bir film.





Grandma


Lily Tomlin bu filmde bize eşlik ediyor. Torunu istemediği bir hamilelikten kurtulmak için ona başvuruyor ve nine torun beraber kürtaj parası bulmak için yola koyuluyorlar.

Güzel bir hikayesi olan, güzel bir filmdir.






Vera Drake (Hemşire)

Bu filmi çok uzun zaman önce ismini bile bilmeden izlemiştim. Kürtaj diye bir başlık açınca aklıma düştü ve listeye eklemek istedim.

İstenmeyen gebelikten hiçbir ücret almadan kadınların kurtulmasını sağlayan bir kadının hikayesi.










KADINLAR EL ELE


Thelma Ve Louise

İki kadının yol hikayesini anlatan bu filmin son sahnesi çoğu dizi de ve filmde atıfta bulunulan bir sahnedir.

Tecavüzcüyü vurmak ve polisin buna inanmayacağını düşünmek yol filminin şeklini değiştirir. Çünkü kadın tecavüz etmeye çalışan adamla dans etmiş yakınlaşmıştır. "O da dans etmeseymiş." diyecekler diye kadınlar kaçar, polis kovalar.





Mona Lisa Gülüşü

Kadınların daha iyi bir eş ve daha iyi bir anne olmak için eğitim gördükleri bir dönemde öğrencilerine bunun daha farklı olabileceğini öğreten bir öğretmenin hikayesi.

Biraz ana akım bir film olsa da ben yine de zevk alarak izledim.




Kızarmış Yeşil Domatesler
Kızarmış Yeşil Domatesler iki kadının dostluk öyküsünü dinleyen bir kadının hayata bakışının değişmesini anlatıyor.
İç içe birkaç hayat hikayesi var diyebiliriz.

Filmden sonra yeşil domates bulur bulmaz kızartmıştım ama tadı hoşuma gitmemişti :)



20. yy Kadınları



20. yy Kadınları bekar bir annenin ergenlik çağına gelmiş oğlunu yetiştirmesini anlatıyor. Bu yüzden bekar anne etrafındaki kadınlardan yardım istiyor. Üç kadının bir erkek çocuğunun üzerindeki etkilerini görüyoruz.

Film yetmişlerin sonunda geçtiği içinde arkadan o zamanlar akıp gidiyor.


Antonia'nın Yazgısı

Antonia aile çiftliğine kızı ile geri döner. Ve film boyunca Antonia ve çevresindeki kadınların hikayesini izleriz.

Antonia, kızı, torunu, kızının çocuğu ve onun çocuğu. Aşk, feminizm ve mücadele bir arada bir filmde toplanmış diyebiliriz.





Masumiyetin İntiharı
Mustang

Masumiyetin İntiharı 1999 yapımı bir film. Beş kız kardeş katı bir şekilde yetiştiriliyor ve bu kardeşler kaçış ve intikam olarak ölümü seçiyor.

Mustang ise 2015 yapımı Deniz Gamze Ergüven'in yönettiği bir film. İki film arasındaki sonsuz benzerlikleri görselden de anlayabilirsiniz.

Masumiyetin intiharı sakin ilerleyen bir korku filmi gibi yoğun bir kasvete sahip. Çok sevdiğimi söyleyemem.

Mustang ise büyük bir merakla izlemeye başlayıp yarıda bıraktığım bir film oldu. Filmi tam izlememiş olsam da filmde anlatılan konuya yönetmen hiç yaklaşamamış diyebilirim. Benim için büyük hayal kırıklığıydı. Övgü dolu bir sürü yazı var ama ben devamını izlemeye niyetli değilim.

                                   
AGNES VARDA'YA SAYGI



Agnes Varda Fransız Yeni Dalgasının içerisinde var olmuş feminist bir yönetmendi. Mart 2019'da İstanbul'da onun filmleri gösterildikten hemen sonra ölüm haberi geldi. Dersteydim. teneffüste bir dal sigara içip çokça üzülmüştüm. Bazı filmlerine hiç ulaşamadım. Filmleri gösterildiğinde ise çalışıyordum gidemedim. Bir gün merak ettiğim diğer filmlerini de izleyeceğime inanıyorum.

L'une Chante, L'autre Pas
Biri şarkı söylüyor, diğeri söylemiyor adlı filmi izleyemedim. Yakın zamana kadar filme ulaşamamıştım. Sonra Agnes'in filmlerinin hepsini getirdiler. Çalıştığım için gidemedim.

İzlemediğim bu filmi uzaktan sevdiğim için buraya koydum. Belki birisi bana bulup haber eder.

Çatısız ve Kuralsız yada Yersiz Yurtsuz filmini Agnes 1985 yılında çekmiş. Tamamen özgür olmak isteyen bir kadının Fransa'yı otostopla gezmesini anlatıyor.

Kaldığı yerler, bindiği arabalar, karşılaştığı kişiler ve özgürlüğü arayan bir kadın. Film kurmacadan ziyade bir belgesele benziyor. Rolden ziyade gerçekmiş gibi bir his veriyor insana.




Şimdi liste yaparken fark ettim de Agnes'in diğer filmlerini listeye eklemenin pek bir anlamı olmayacak. O yüzden diğer filmlerini yönetmeni merak edenler açıp izlesin.


PEDRO ALMODOVAR FİLMLERİ

Pedro Almodovar'ın filmlerini feminist bulanlar da var kadın düşmanı bulanlar da. Ben konu olarak kadını ya da ötekini seçen bu adamın filmlerini seviyorum. İç içe geçmiş hikayeleri ve rengarenk kadın karakterler hoşuma gidiyor.

Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar
Bir birinden farklı bir sürü kadının delirme hikayesi. İzlerken çok eğlendiğimi hatırlıyorum. Bu delilik halinin herkese sirayet etmesini isterdim.

 Eski deli eş, eski sevgili ve bilinmeyen yeni sevgili ve ortalarda görünmeyen bir adam.

Bir çatı katı, ve çatı katına yolu düşen diğerleri.





Annem Hakkında Her Şey


Annem Hakkında Her Şey filmi insanı şaşırtan bir film.

Bekar bir annenin oğlunun doğum gününde oğlunu kaybetmesi ile başlar hikaye. Anne oğlunun babasını aramak  için yola düşer. Film bu noktada ilginçleşir. Şaşırtır bizi.

Ve bu filmde güzeller güzeli Penolope'yi  gencecikken ilk görüşümdür. Belki çok genç değildir ama bana inanılmaz genç ve güzel gelmişti.



Dönüş
Bu filmde de Penolope karşımızdadır. Bir kız annesidir. Kızını korumak için çabalar.

Filmde anne kız ilişkileri ve aile bağları işlenmiştir. Aslında filmin konusu dram lakin izlerken olanları ağlayarak karşılamıyorsunuz. Belki bir intikam diyorsunuz.







BU FİLM FEMİNİST


Marianne And Juliane
Filmin  Margarethe Von Trotta tarafında 1981 yılında çekilmiş bir Alman filmidir.

Filmde geriye dönüşler, hatıralar rüya gibi garip bir his vermişti bana.

İki kız kardeşin öyküsü. Muhabir olan bir feminist diğeri ise terörist.

Muhabir olanın çalıştığı ofis hep içimi ısıtmıştır. Belki izleyenler sıkılacaktır. Ama benim anlam vermeye çalışmadan çok fazla sevdiğim bir filmdir.





Papatyalar

1966 yapımı bir Çekoslovakya filmi. Fimin yönetmeni Vera Chytilova.

Papatyalar avangart ve feminist bir film. Zamanında Çkoslovakya'da yasaklanmış, yönetmenin film çekmesine izin verilmemiş.

Konu olarak iki kadının garip bir hayatı yaşayışı gibi görünse de filmin bir eleştiri, bir keşfediş olduğunu anlıyorsunuz.






BUNLARI BİR YERE KOYAMADIM FİLMLERİ



Piyano

Çocukluktan beri konuşmayan Ada ve kızının hikayesi. Ada'yı babası bir anlaşma sonucu Yeni Zellanda'da yaşayan bir adamla evlendirir. Kızı ve piyanosu ile bu ülkeye taşınan kadın kocası ile anlaşamaz. 

Piyanoya olan tutkusunu bilen kocası onu toprak karşılığı satar ve Ada tutkusunun peşinden gider.

Filmin müziği de bir harikadır. Dinlemenizi tavsiye ederim.




Damızlık Kızın Öyküsü

Damızlık Kızın Öyküsü aynı adı taşıyan romanından 1990 yılında uyarlanmış bir film. 

Dizinin ilk sezon anlattıklarının daha küçük hali diyebiliriz. Görselleri de güzel ve dizideki görsellerle benzerlikleri çok. 

Ama diziyi tercih ederim.






Kaotik Ana
Ana 18 yaşına kadar bir mağarada yaşamış bütün eğitimini babasından almış amatör bir ressamken bir gün bir koleksiyoncunun komin bir okula onu davet etmesi ile şehre taşınır.

Eğitim alığı yerde Sait ile tanışır ve garip bir üzüntü duyar. Bunun üzerine Ana hipnoz sayesinde bambaşka hayatlar yaşar.




Yaz Vakti

Babasının çiftliğinde çalışan Delphine şehre çalışmaya gider. Carole ise feminist aktivist bir öğretmendir. Delphine Carole'u gösteri sırasında dayak yemekten kurtarır ve ikili bu sayede tanışırlar. Ve aşık olurlar.

Sonra Delphine çiftliğe dönmek zorunda kalır. Carole ise onun peşinden gelir.













Birtakım Feminist Dizilere de bu linkten ulaşabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Ahmet Amca

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E