İNSANIN ACAYİP KISA TARİHİ YA DA BORGES ÖYKÜCÜLÜĞENE GİRİŞ I
İNSANIN ACAYİP KISA TARİHİ YA DA BORGES ÖYKÜCÜLÜĞÜNE GİRİŞ I Yakın zamanda, Aykut Ertuğrul'un 'mümkün öykülerin en iyisi' adlı öykü kitabını bitirip üzerine yazmıştım. Hastalık sebebiyle karantina sürecinde evde olmayacağım için bir kırtasiyeye girip Güray Süngü'nün İnsanın Acayip Kısa Tarihi'ni aldım. Aykut Ertuğrul da arka kapakta bir yazı yazmış. Ohh ne güzel. Okuma çizgisi beliriyor. Aykut Ertuğrul da Borges'e selam ediyordu, Güray Süngü de. O zaman bismillah. Kitapta aşk ve acı, acı sebebiyle aşktan vazgeçme, sonra tekrar aşk ve acıyı seçme ve kendinden geçme, sanırım en sonunda insan-ı kamil olma var diyebiliriz. Bu uzun öyküyü böyle özetlemek ne kadar doğru orasını da kestiremiyorum şu an. Aslında kitabın dili bu saydığım hiçbir şeyi asla çağrıştırmıyor. Ama coğrafyanın da etkisiyle bu sonuca ulaşıyorsunuz. Öykü hafızasını kaybetmiş bir adamın uyanması ile başlıyor. Ya da ayılıyor ya da kendine geliyor. Öncesi olmadığı için başlangıçtan da emin olunamaz...