ARTIK OYNAK, TAZE, MÜSAİT VE YOLLU DEĞİLİZ!



*Mahkemeden TDK'ye emir, şeklinde kullanılması gerekir. Görseldeki hata Türk basınının ayıbıdır.
ARTIK OYNAK, TAZE, MÜSAİT VE YOLLU DEĞİLİZ! 


Canım kurum TDK'yi kaç kişi aktif olarak kullanıyor bilmiyorum. Ama dilci olduğumuz için biz ailecek kullanıyoruz. Çünkü sevgili bölüm başkanımız derse gelirken elinde hep sözlükle gelirdi ve eklerdi "Lügatte yiğitlik olmaz." diye. Koskocaman adam elinde sözlükle gezer ve açar bakardı hiç utanmadan. Ondan ötürü Cemal ve ben açar hep sözlüğe bakarız. Sözlük taramasının en kolay yolu da TDK'dir şüphesiz. Yani iyi bir sözlük kullanıcısı sayabiliriz bizi. Tabi henüz pek kısa hayatımda pek tecrübe edinmiş sayamam kendimi ama daha da cahil olduğum bir dönem vardı. O zamanlar bir Türkolog gibi, bir dilci gibi düşünmeden, duygularımla verdiğim kararlardan bahsedeceğim size.

Madem 8 Mart yaklaştı hem bir dilci hem de bir feminist olarak konuşalım sizinle. Önce dilimizden başlayalım. Dilimiz bence garip bir dil. Ama bir o kadar da zevkli. Çünkü bir kelime birden fazla anlama gelebiliyor mecazlar sayesinde. Hatta kelimenin cümle içinde yer değiştirmesi cümlenin anlamını kökünden değiştirebiliyor. Bu mesele basit bir şekilde anlatılamaz ama en basit şekliyle söylemek gerekirse bir kelime halkın onu kullanım şekline göre yeni yeni bir sürü anlam kazanıyor. Misal TDK'nin sözlük kısmına "göz" yazarsanız ne kadar değişik anlamlarda kullanıldığına şahit olabilirsiniz. Ya da aklınıza ilk gelen kelimeyi de aratıp bu durumun sağlamasını yapabilirsiniz. Eğitim sistemimizde okuduğunu anlama ile ilgili gelen soruların çoğu da bu mihvaldedir zaten. Yani anlam çeşitliliği bize yabancı değil.

Lakin son zamanlarda bir takım kelimeler TDK'den çıkarılıyor. Misal "Müsait", "Yollu", "Oynak" gibi. Şimdi, TDK oturup kadına hakaret edelim mantığı ile çalışmıyor arkadaşlar. Burada olaylar tamamen bilimsel bir şekilde işliyor. Alan çalışmaları yapılıyor. Ve halkın yaygın olarak kullandığı anlamlar sözlüğe giriyor. Yani halk kullanmasa tutup TDK bunu sözlüğe koymaz. Ve halkın kullandığı ve halen yaşayan bir kelimeyi sözlükten çıkarmak o kelimenin o anlamını yok etmez. Bu yapılan bilimsel araştırmaları bilimselliğinden uzaklaştırır. Bu kafamızı toprağa gömmekten başka bir şey değildir. Biz yok saydık sözlükten çıkardık artık öyle bir anlam yok demek komik geliyor. Halk bu kelimeleri bu anlamlarda kullanmaya devam ettiği müddetçe siz sadece gövde gösterisi yapmış oluyorsunuz.

Daha cahil olduğum, dile bilimsel yaklaşmadığım dönemlerde "Kirli" kelimesinin aybaşı olmuş kadın anlamında kullanıldığı ve bunun çirkin bir şey olduğu kadın çevrelerince tartışıldı, konuşuldu. Ben de gençliğin verdiği gazla "Biz kirlenmesek sizler doğmazsınız." gibi bir şeyler düşünüp bir yerlerde paylaştığımı hatırlıyorum. Cemal bunu görünce "Sen dilcisin, bu düşünce tarzı doğru değil." demişti. Ben ayak diremiştim. Sonra kendi kendime kalınca bazen bazı şeyleri içselleştirdiğimizi farkettim. Aslolan orada kelimeyi o anlama büken zihniyetti. TDK bu zihniyeti oraya yansıtmak zorundaydı. Yani hep bilimin fennin ışığında hareket etmekten söz eden aydın kadınlarımız bu sefer bilimsel olana ters düşüyorlardı. Zihniyetle savaşmak yerine kelimelerle savaşıyorlar, dili baltalamaya çalışıyorlardı.

Kaldı ki biz kadınlar da erkekler için bazı kelimelere sayısız anlamalar yüklüyoruz. TDK bunları da sözlüğe koyuyor ama erkek diye belirtmiyor. Belki bu husus tartışılabilir ama biz kadınlar bazı kelimelere uygunsuz anlamlar yükledik diye TDK o kelimeleri sözlükten kaldıramaz kaldırmamalıdır. Çünkü dil yaşayan bir varlıktır. Dilin yaşayan bir parçasına yapılan müdahale dili yozlaştırır.

Eğer kelimelerin anlamlarını tartışmaya açacak olsak sanırım sözlükte yer alan kelimelerden çok azı herkesi memnun eder. İsmi "Yavuz" olan bir kişi kalkıp kötü, fena anlamını çıkarın sadece güçlü anlamı kalsın derse neler olur biliyor musunuz? Bir zamanlar kötü, fena anlamında kullanılmış onca metin zamanla anlamını yitirir. Biz dile bu kadar yapay bir müdahalede bulunursak zamanla anlamlar karışır ve sığ bir hal alır. Asıl yapılması gereken zihniyetle mücadeledir. Ve bu mücadele de tamamıyla bilimsel bir alt yapıyla desteklenmelidir. Yoksa kaybeden kadın mücadelesi olmaya mahkumdur.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Ahmet Amca

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E