TOPLAYICILIK VE İSTİFÇİLİK SANATI ÜZERİNE




Son yıllarda yükselişe geçen minimalist felsefeden aşağı yukarı herkes haberdardır. Ne var ki benim gibi gördüğü her şeye saldıran, otu çöpü evine dolduran, atmak konusunda sıkıntılar yaşayan, üreteyim de üreteyim diyen insanlar için minimalizm birazcık imkansız kalıyor bu konuda.

Gittiğim her yerden bir şeyleri yanıma alırım. Sanki o nesneler olmasa orada yaşadığım zamanı unutacakmış gibi hissederim. Bir nesne almak yetmez bazen ve gittiğim yerleri ve orada gördüğüm şeyleri ayrıntısına kadar not ederim. Bazen dakikaları bile not ettiğim olur. Evli değilken, bir evin düzenini sağlamak benim görevim değilken her şeyi alır ve odama istiflerdim. Bu istiflemeyi de bir gün düzenlerim diye yapardım. Ama o düzenleme zamanları gelmek bilmezdi ve nihayet düzenleme yapmaya başlayınca başarısız olurdum. Evlilik sayesinde ya da uzak bir şehre taşınmak sayesinde bu zamana kadar odama yığdığım her şeyden bir nevi kurtuldum. Yanıma alabileceğim ve almak istediklerimi alarak. Diğerleri hala annemlerin evinde koliler içerisinde duruyor.

Bir evin düzenini sağlamak daha önce yapmadığım bir şey olduğu için ilk başlarda çok zorlandım ve hala çok zorlanıyorum. Bunun verdiği korkuyla da hayatımda bir takım değişiklere gittim. Yok hayır bu konuda hala minimalist değilim ve olmayacağım. Hala gittiğim her yerden hatıralar topluyorum. Ama topladığım hatıraları kategorize etmeyi birazcık öğrendim. Önceden bir otelde kalınca otelin sabun kağıdını beğenip sabunu yanıma alırdım. Şimdi sadece kağıdını alıyorum. Ya da ilgi alanlarımı çizmeye başladım. Güzel olan bir broşürden artık beş tane değil iki adet alıyorum. Psikopat değilim sadece broşürde beğendiğim çizimin birisini kesip biçmek diğerini de benim gibi seven birilerine vermek için. Çünkü istifçiler bir ailedir.

Sonra baktım ot çöp seviyorum kuruması kolay olanları seçmeye başladım. Kuruyup dağılanları atmasını öğrendim. Çünkü insan bilmeli ki her nesnenin bir ruhu ve o ruhun da bir sonu var. Otların şifalı olanlarını, nazar karşıladığına inandıklarımı ya da daha önce hiç görmediklerimi daha çok tercih etmeye başladım. Şimdilerde bir şifacı gibi dolaşıyorum. Üstümüzdeki nazarı ya da kötü enerjiyi üzerlik otunu yakarak savıyorum. Ya da iğde dalı odada asılı durunca evin, odanın korunacağına inanıyorum.

En zoru ise kağıtlardan vazgeçmeye çalışmaktı ve ben vazgeçemedim. Ama onları olduğu gibi saklamak yerine yeni formlar kazandırmaya başladım. Bir bütünlük arz edenleri ilham versin diye defterime yapıştırdım. Benim için aşırı vazgeçilmez olanları duvarlarıma astım. Evde sehpa olarak kullandığımız meyve kasalarının üzerine yapıştırdım. Ve benim inancıma göre onlar şekil değiştirerek yaşamlarını sürdürmeye devam ediyorlar hala. Çünkü hatıralar da şekil değiştirererk ömürlerini çoğaltmalı.


En son yaptığım şey bana göre karma hatıraların form değiştirerek yeni bir hatıraya dönüşmesiydi. Yalova sahilinden topladığımız o güzelim deniz kabuklarını ve annemin gençlik yıllarından kalma kadife eteğin kısaltılması sonucunda elimde kalan kumaşı birleştirerek bir şeyler denedim. Aslında yaptığımı üzerlik otuyla yapılan süslerin kumaş ve deniz kabuklarından yapılmış haliydi. annemin kadife eteği Yalova sahiliyle birleşti şimdi salonumda yazın gelmesini bekliyor.



Bu tür şeylere inanmayanlar beni biraz sıyırmış olarak görebilirler ama ben bu ufacık şeylerin sayesinde sağlığımı koruyorum. Baktığım zaman boş bir duvar görmek beni ferahlatmıyor. Belki karmaşıklık ben de istemiyorum. Benim istediğim yaşanmışlık hissi. Bu hayatta yalnız olmadığımı bana sezdiren ufacık şeylere gözümün değmesi.



Ve bence bu durum bana annem kabul etmese de onun karnında bulaştı. Annem bana hamileyken artık kumaşlardan bir seccade dikmiş. Öyle bir seccadeydi ki rengarenk ve şekilsizlikten doğan bir şekli vardı. Evde çocukken hep o seccadede namaz kılmak için kavga ederdik. Şimdi anne karnında o seccade bana geçmişse suç sanırım pek de bana ait değil. Çer ve çöpünüz bol olsun. Kendinizle barışmanız dileğiyle.








































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Ahmet Amca

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E