MUHAFAZAKÂR 14 SEKÜLER 7



MUHAFAZAKÂR 14 SEKÜLER 7

Bir yazıda, muhafazakâr yayın evlerinden çıkan genç yazarların diğer yayın evlerinden çıkan genç yazarlar kadar kıymetinin bilinmediği yazıyordu. Bunun üzerine benim kafamda muhafazakârlar ve sekülerler at koşturmaya başladı. Her ne kadar insanları bu denli ucuz bir şekilde sınıflandırmayı ayıp saysam da onların kendilerini çok rahat sınıflandırdıklarını görünce ben de sınıflandırmak zorunda kaldım. Konumuz muhafazakâr ve seküler yazarlar ve okuyucular.

Yıllardır ben bu iki kesim tarafından da pek kabul görmedim. Muhafazakârlar bana hep seküler dediler, sekülerlerse hep muhafazakâr. Her iki tarafa da göz kırpıp her iki tarafı da bağrıma bastım ben. Bir yere ait olamamak sayesinde her iki kesimi de gözlemleme şansım oldu. Şimdi birazcık bu gözlemlerden bahsedeyim.

Kendini muhafazakâr olarak tanımlayan okur hem kendi mahallesinden yazarları okur hem de karşı mahalleden yazarları okur. Ama seküler insan asla muhafazakâr bir yayını okumaz muhafazakâr yazarlardan da habersizdir. Yanlışlıkla eline bu tayfanın kitabı geçse kanımca pek okuma cesareti de gösteremez. Karşı tarafı okuyamıyor olması elbette sadece sekülerlerin suçu değildir. Kendini muhafazakâr olarak tanımlayan yazarların da büyük payı var.

Yıllar önce Konya'da bir edebiyat söyleşisinde "Edebiyat yatak odasına girebilir mi?" diye bir soru soruldu bir yazara. O yazar da kendinden emin tereddütsüz cevap verdi, "Giremez." diye. Şimdi bir yazarın yatak odasını yazmaması bir tercihtir. Sürekli yatak odasını yazan bir yazara nasıl saygı duyuluyorsa ona da duyulmalıdır. "Ben yazmayı tercih etmem." demek dururken "Giremez" demek edebiyat adına bu kadar keskin konuşmak ve hiç tereddüt etmemek biraz cahil cesareti olsa gerek.
Yine aynı yazar sürekli Beyazıt Meydanı'ndan bahsedip hikâyelerinde ha bire hangi tarafta olduğunu insanların gözüne sokuyordu. Ben de yine bir kitap okumasında "Evrensel olamamaktan korkmuyor musunuz?" diye bir soru sormuştum. Öylesine bir tarafı tutmuştu ki diğerleri umurunda değildi. "Beni zaten başka kesim okumasın." diye bir cevap verince ben dumura uğramıştım. Aslında tam olarak sorun buydu galiba muhafazakâr  yazarların bazıları o kadar politize olmuşlar ki başka görüşten insanların onları okumasını hakaret sayıyorlardı. 

Beni hep muhafazakârlar okusun diyen muhafazakâr bir yazarı diğer mahalleden birisi neden okusun ki? Neden katlansın onun dar dünyasına. Kendi gibi olanların dışında var olan her şeyi reddeden birisini okumak bir işkence değil midir? Muhafazakâr gençlerin de dile getiremedikleri bu bence. Her ne kadar çok güzel yazarlar olsa da muhafazakâr yazarların çoğu bu şekilde. Bundan ötürü gençler daha evrensel yazarları okuma peşindeler. Başka dünyaların mümkün olduğunu bildikleri için öyle insanları arıyorlar. Bu yüzden gençleri suçlamak yerine "Beni bunlar okusun bunlar okumasın" diyen insanlara yazar dememeyi öğrenmelisiniz.

Bu durum ot ve seks girdabından çıkamamış sözde var oluş bunalımı geçiren seküler kesimde de farksız değil. Sanatı sadece kendilerinin yapabileceklerine öylesine inandırmışlar ki kendilerini başka yaşamlara gözlerini delice kapamışlar. Kendileri gibi yaşamayan herkesin gerçek bir özgürlüğe sahip olmadıklarına inanıyorlar. Karşıdaki insanın özgürlükten ne beklediğini umursamadan "Biz daha özgürüz." diye bas bas bağırıyorlar. 

İki tarafta bir birinden öyle habersiz ki şaşıp kalıyorsun. Bazen bir birlerinin kuyruklarının olduğunu söyleyecekler diye korkuyorum. Biz ve siz arasında kalmaktan memnunum. Burada olanlara selam olsun. Korkmayın bir gün herkes buraların kıymetini anlayacak.  

Yorumlar

  1. Şu ülkede yaşıyor olmanın anlamı üzerinde ara ara düşünürüm..Sanıyorum bizim esas trajedimiz tarihiyle, şimdisiyle hep parçalanmış bir dünyaya, parçalanmış benliklerle, bütün olarak (birlikte) bakmak zorunda olmak..Bütünü bulabilene aşk olsun..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Sen nasıl yorum yapmak istiyorsan:

Seçeneklerden anonim olmayı seçebilir ya da sadece adını yazabilirsin. İstediğin sosyal medya profili ile giriş de yapabilirsin.

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Ahmet Amca

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E