Kayıtlar

İNSANIN ACAYİP KISA TARİHİ YA DA BORGES ÖYKÜCÜLÜĞENE GİRİŞ I

Resim
  İNSANIN ACAYİP KISA TARİHİ YA DA BORGES ÖYKÜCÜLÜĞÜNE GİRİŞ I Yakın zamanda, Aykut Ertuğrul'un 'mümkün öykülerin en iyisi' adlı öykü kitabını bitirip üzerine yazmıştım. Hastalık sebebiyle karantina sürecinde evde olmayacağım için bir kırtasiyeye girip Güray Süngü'nün İnsanın Acayip Kısa Tarihi'ni aldım. Aykut Ertuğrul da arka kapakta bir yazı yazmış. Ohh ne güzel. Okuma çizgisi beliriyor. Aykut Ertuğrul da Borges'e selam ediyordu, Güray Süngü de. O zaman bismillah. Kitapta aşk ve acı, acı sebebiyle aşktan vazgeçme, sonra tekrar aşk ve acıyı seçme ve kendinden geçme, sanırım en sonunda insan-ı kamil olma var diyebiliriz. Bu uzun öyküyü böyle özetlemek ne kadar doğru orasını da kestiremiyorum şu an. Aslında kitabın dili bu saydığım hiçbir şeyi asla çağrıştırmıyor. Ama coğrafyanın da etkisiyle bu sonuca ulaşıyorsunuz. Öykü hafızasını kaybetmiş bir adamın uyanması ile başlıyor. Ya da ayılıyor ya da kendine geliyor. Öncesi olmadığı için başlangıçtan da emin olunamaz

"mümkün öykülerin en iyisi" ve Çelişkilenmek

Resim
 "mümkün öykülerin en iyisi" ve Çelişkilenmek Aykut Ertuğrul'un iki parçadan oluşan öykü kitabını okumaya başlamadan önce ne ile karşılaşmak istediğimi şöyle bir zihnimden geçirdim. Bütün yaşanmışlıklarını, hassasiyetlerini ve öykü tekniklerinin imkanlarını. Sahip olduğu hassasiyetleri satır aralarından çıkarmak istedim. Var olan bir insanın var olan yaşamını var ettiği bir şeyin içinde gözlemlemek arzusu. Her kitapta bunu arzulamaz insan. Orhan Pamuk okurken arzularım mesela. İstanbul dışında bir şehri anlatan kitaplarda da bu arzu canlanır.  Bütün bunlara sırtımı dayayarak okumaya başladım öyküleri. İlk öykü Kuyudakiler. Kuyu denince akla gelen kıssalar vardır. Susturdum onları. Başka bir şeyler bekledim. Birbirine bağlanan bir öykü, güzel bir dil. Merak ediyor insan, sonra dilin akıcılığına da kanıyor. Öykü bitince kuyu kelimesinin çağrışımları tekrar zihnime üşüşüyor. Öyküde geçen Kabil, Davut ve Yusuf. Ters köşe bir şeyler bekliyor insan. Çünkü böylesine aşina olan ş
Resim
  KUĞULU’YA KAR YAĞAR Bir daha öyle kar yağmadı. Selda'ya. Bir cam vardı dükkânda. İşhanının arkasına bakardı. Katlı otoparkı yıkıyorlar, yıkıntılar kar altında kalmış. Otoparkın karartısı ortadan kalkınca düz bir genişlik görünmeye başladı. Kar yağdıkça tatil verilir mi diye bu aralıktan anlamaya çalışırdık. Kapımız ise merdivenlerin solunda, karanlıkta kalırdı. Gelip geçenlerin sesleri vardı. Birkaç adam merdivenlerden aşağı sarkıp sigara içer ve merakla bakardı bu yana. Işıklar yanıp söner, camda bir sürü garip eşya. Kapımızı ancak bilen birileri açardı. Su ısıtıcısının kapağı açık kaynayan suyun buharı etrafı ısıtıyor. İkindi olmaya başladığı vakit petekler yanmayı bırakıyor. Elektrikli bir ısıtıcı kendini ısıtıyor. Kapı şangır şangır açıldı. Müşteri değil. “Selda bizi Ankara’ya çağırıyor. Yılbaşı için.” Dükkan var diyoruz. Aklımıza Mustafa geliyor. “Mustafa iki gün dükkâna bakar.” Mustafa kalkıp geliyor kırk dakikalık yoldan. Şu paran tostçuda tost yersin. İs

Lustral Prospektüsü

Resim
 Lustral Prospektüsü "Kimyasal eksiklikten" demişti doktor. Kaygı bozukluğunun temel nedeni olarak. Belki yeni düzen aldatmacası belki gerçek. O günden sonra Lustral bir kimyasal dengesizlik gidericidir. Kolajlara ilham olan bir kaygı ve prospektüslerle. Birkaç Büyük Baş Burun Farkından Öteye Kadınları Sakladılar Evet Murat 131 Her Ay Bir Sorun Kalın Başlıklarla Şehrin Tozu Uçuş Yolu Büyük Beyin Aşıyı Bulalım

LİLY TOMLİN VE JANE FONDA İLE TANIŞMA

Resim
 LİLY TOMLİN VE JANE FONDA İLE TANIŞMA Bu Frankie ile Grace'e bir saygı yazısıdır.   Lily Tomlin ile ilk bilinçli tanışmam Grandma filmi ile olmuştu. Lezbiyen bir anneanneydi, eski feministlerden. Torununun kürtaj olmasına yardımcı olma hikayesi. Oldukça sert bir kadındı filmde. Sonrasında Grace ile Frankie dizisi ile devam etti tanışıklığımız. Bu diziyi 25 yaşımı geçtiğim zamanlarda izlemeye başladım. Otuza yaklaşma telaşı, insanın ilk elini ayağına bu zamanlar dolaştırıyor. Bir baltaya sap olamamışlık hissi, geçim derdi, borçlar, asla istediklerinin olmayacağı kaygısı... Hepsinin birleştiği bir yirmi yaş bitiyor depresyonu. Böyle olunca hayata geç kalmışım hissi yakama sarılmıştı. Asla bırakmıyordu peşimi. Birisi yahu daha otuz bile değilsin dese de bir şey değişmiyordu.  Sonra yetmişlerinin ortasında bu iki kadının hikayesi bana yardım etti. Tanrım lütfen böyle yaşlanayım diyordum her seferinde. Şimdi 28 yaşımı doldururken her şeyin mümkün olduğunu hatırlıyorum. Diziyle bir bağ

BİRAZ SORUNLU GÜNLER, HEPİMİZE SAKİNLİK DİLİYORUM

Resim
 BİRAZ SORUNLU GÜNLER, HEPİMİZE SAKİNLİK DİLİYORUM Bir an geliyor ve bir şeyler tetikleniyor işte. Rüyalar ya da daha doğrusu kötü rüyalar bir anda başlıyor. Geçen gün kabuslardan bahsederken öğrencilere suya anlatın demiştim. Su kaynakları tükendiği için bir bardak suya anlatıp bir çiçeğin köküne dökme kararı aldık.  Bugün bir rüya gördüm. Aslına bakarsanız iyi rüyada kötü rüyada anlatılmaz inancıma göre. En yakınına anlatırsın hepsi budur. Bazen bir lafın arasına sokarsın, bir öyküye girer. Bugün vazgeçtim bundan. Bir rüyadan bir şekilde bahsetmek gerek diye düşündüm. Uzunca bir zamandır görmediğim bir dosttan bir yardım eli diliyordum rüyamda. Elim fena halde boşlukta kalıyordu. Tekrar ve tekrar el uzatıyordum elimi tutsun diye. Her el uzatışımda aynı umut içime doluyordu. Sonra elim boşlukta. Çok ağlıyordum. Ağlamak iyiye gelir. Hadi hayra yoralım. Bir sabaha böyle başlamak ve ardından derse girmek. Gariptir çocuk sesleri beni iyi ediyor. Ama her on dakikalık arada pencereden dökül

BİR BAŞKADIR ÜZERİNE GEREKSİZ BİR ANALİZ

Resim
 BİR BAŞKADIR ÜZERİNE GEREKSİZ BİR ANALİZ Bir başkadır eleştiri yorum Sosyal medyada gezinirken "Bir Başkadır" ile ilgili bir sürü şey okudum, izledim. Diziyi sonradan izlemek istesem de daha fazla spoiler yememek için izlemek zorunda kaldım. Beyaz bone tartışması, eski Türkiye, ilk Kürt AKP'li abla paylaşımlarına güldüm ve dışında tuttum kendimi. Ben belgelerle konuşup sanatımı kullanmaya karar verdim. Buyurun bu gereksiz analize. Bir Başkadır, Türkiye'nin yeni normal görünümü hakkında yapılmış ilk iyi işlerden. Aydın ve halk arasındaki durumu, aydını eleştiren Kış Uykusu gibi bir şey bence. Yani daha iyisi olabilir miydi, şunu da şöyle yapsalardı gibi şeyler de söylenebilir elbet. Zaten bizim fantezimiz budur. Bilir kişi olup bizim zihnimizdekine uydurmak, uymayanları şey etmek. Bunları bir kenara bırakıyorum, yeterince maruz kaldık zira. BM hep bir Asyalı ya da Afrika kökenliyi bir yerlere atardı. Irkçılığını kırdığını göstermek için. Sonrasında yabancı dizilerde d

Bu blogdaki popüler yayınlar

NELYUBOV (SEVGİSİZ) FİLMİ YA DA KÖR KÖR PARMAĞIM GÖZÜNE

Feminist Filmler Listesi, Feminist Film Listesi ya da Kişisel Kadın Filmleri Listem

Ahmet Amca

DANTE'NİN CEHENNEMİ ve THE GOOD PLACE

Yeşilin Kızı Anne ya da artık Anne White An E